Osmanlı Devleti, bir İskân ve kolonizasyon aracı olarak benimsediği Yörük teşekküllerinden sosyal, askerî ve ekonomik anlamda azami ölçüde faydalanmıştır. Tanzimat'la başlayan Avrupalılaşma sürecinde Türk toplumu yeni vergi, ekonomi ve sosyal yapısına doğru dönüşürken, artık yerleşik hayata geçen kırsal yapısı uzun mesafe ve geniş arazilerde konargöçer hayat yaşayan Yörüklerin hem hayatı güçleşmiş hem de Yörükler yerel idareciler için sorun teşkil eder olmuştur. Yörükler, artık eskisi kadar büyük mahallerde yaylak kışlak hayatını sürdüremeseler de yerleştikleri bölgelerde Orta Asya'dan bugüne kadar getirdikleri inanışlarını ve yaşam tarzlarını kısa mesafelerde, yer adlarında ve bunun gibi sosyal hayatın birçok yönünde yaşatmışlardır.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan itibaren de Yörüklerin hem millî mücadelede hem de Türk kültürünün yaşatılmasında önemli bir işlev gördükleri yadsınamaz bir gerçektir.