Türklerin hukuk tarihi, İslâmiyet'e girişlerinden önce ve sonra olmak üzere iki büyük devreye ayrılır. Her iki devre de birbirinden esaslı biçimde farklıdır. Bununla birlikte İslâmiyet'ten önceki Türk hukukunun, sonraki devirlere kadar uzanan tesirleri de yok değildir. Kitapta, önce giriş mahiyetinde Eski Türk Hukuku'na temas edilmiş; ayrıca Osmanlı Hukuku'nun yapısı, hususiyetleri ve kaynakları anlatılmıştır. Sonra hukuk branşlarının modern tasnifine göre Osmanlı Hukuku ele alınmaya çalışılmıştır. İslâmiyet'ten sonraki Türk hukuku da asırlar süren klasik devir ile son asır olmak üzere iki devre ayrılır. Osmanlı Hukuku için de aynı şeyi söylemek mümkündür. Beş asır kadar devam eden klasik devirde, hukuk kaideleri ve müesseseleri yıllarca aynı kalmıştır. XIX. asrın ilk yarısında başlayan ve Tanzimat Devri denilen zaman zarfında Osmanlı Hukuku muhteva olarak değil ama, şekil bakımından hayli değişikliğe uğramıştır. Tanzimat sonrası yeniliklere yeri geldikçe klasik devirle alâkalı kısımda değinilmiş; ayrıca müstakil bir başlık altında ele alınmıştır.
Bu kitap, araştırmacılardan meraklısına kadar geniş bir kitlenin istifadesi maksadıyla yazılmıştır. Herkesin anlayacağı bir üslup kullanılmaya çalışılmıştır. Bazı kelimeler okuyucuya yabancı gelebilir. Ancak tarih olmuş bir müessesenin orjinal terminolojisini ihmal etmek çok zordur. Bunların günümüzdeki karşılıkları gösterilmiş veya izah edilmiştir. Okuyucuyu yormamak için fazla atıftan kaçınılarak, kitabın sonunda faydalı eserlerden oluşan bir kaynakça verilmiştir. Zaten kitaptaki pozitif hukuka ait hükümler, alâkalı fıkıh kitaplarından alındığı için, kolayca ulaşılabilecek bu bilgilere atıf yapmaya gerek görülmemiştir.