Türkiye'nin 'düşük tasarruf oranlarından' kaynaklı içinde bulunduğu bu tarihsel ekonomik kısır döngüyü aşabilmesi için sorunun kökenlerine, Osmanlı'da tasarruf oluşumuna izin vermeyen ve Cumhuriyet'e de devredilen bu mirasa bakması gerekir.
Bu miras; Osmanlı Devleti'nin toprak düzeninden miras hukukuna, bireylerin ekonomik gelişmesinden korkan sermaye birikimi karşıtı ekonomik yapıdan, merkeziyetçi-gelenekçi-bürokratik yapıya kadar tasarruf oluşumuna engel pek çok başlığı içermektedir.
Türkiye'nin Tasarruf Sorunu, Osmanlı'dan sirayet eden, hedef olarak aldığı Batılılaşmayı üretimde değil tüketimde arayan bir geçmişten gelerek; bugün dahi hala ne yurtiçi tasarruflar arttırılarak çözülebilmiş, ne doğrudan yabancı sermaye yatırımları ile yedeklenebilmiş, ne de cari açığa yol açmadan giderilebilmiştir.
(Önsözden)