Dünya bir yenileşme sürecinden geçmekte, bilgi toplumunda ge lişmeler çok hızlı ve baş döndürücü bir şekilde devam etmektedir. Gü nümüz çağında ayakta kalmanın ilk şartı hızlı değişimle başedebilecek bilgiye sahip olmaktır. Değişimin getireceği yeniliklere ve gelişmelere uyum gösteremeyenlerin başarılı olması ve rekabet edebilmesi mümkün değildir.
Değişme ve gelişmenin itici gücü durumundaki bilgiye kim sahip ise güçlünün o olacağı inkar edilmez bir gerçektir. Bu gücün, toplumla rın önüne serdiği geniş imkânlar onu çekici kılmakta, ortaya çıkan so nuçları ile de vazgeçilmezliğini daha da pekiştirmektedir.