Günümüzde kabul gören onarıcı adalet sistemi ceza adaletini yerine getirirken, sanığın haklarını koruduğu kadar mağdurun haklarını da korumaktadır. XXI. Yüzyıl adalet sistemi, ceza adaletini yerine getirirken mağdurun tatmin edilmesi fikrini ön plana çıkarmış bulunmaktadır. İşlenen suçtan dolayı sanığın devlet tarafından cezalandırılması yeterli görülmeyip, mağdurun veya suçtan zarar görenin zararının giderilmesi onarıcı adalet anlayışının en başta gelen amaçlarından biri olmuştur. Uzlaşma kurumu, ceza usul hukukumuza girmiş yeni bir kurumdur. Ceza Muhakemesi Kanunu’nda uzlaşmanın düzenlenmesi, mağdur veya suçtan zarar görenin zararının giderilmesi adına olumlu bir gelişmedir.
Uzlaşma kurumu 5237 sayılı TCK nın 73/8, 5271 sayılı CMK nın 253, 254 ve 255, 5395 sayılı ÇKK nın 24 ve 2004 sayılı İİK nın 354. maddelerinde düzenlenmiştir. TCK’nın 73/8. maddesinde ki düzenleme, 06. 12. 2006 tarihinde yürürlüğe giren 5560 sayılı kanunun 45. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır. Son haliyle uzlaşma, 5271 sayılı CMK’nın Beşinci Kitabının Özel Yargılama Usulleri üst başlığını taşıyan İkinci Kitabının Birinci Bölümünde 253, 254 ve 255, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 24. maddelerinde düzenlenmiştir. Bu çalışma, yüksek lisans tezi olarak hazırlanmıştır.
Bu çalışma yapılırken, yasal düzenlemeler bilimsel görüşler ve Yargıtay içtihatlarından yararlanılarak hazırlanmış, Yargıtay içtihatlarının özeti ilgili bölümde verilerek gerekli içtihada anında ulaşma imkanı sağlanmıştır. Bu çalışmamızda başlıca, konuyla ilgili önem arz eden kavramlar, uzlaşma kurumunun ortaya çıkmasında etkili olan sebepler, uluslararası belgeler ve mukayeseli hukukta uzlaşma, ceza usul hukukunda uzlaşma, uzlaşmanın amacı, hukuki niteliği, hukukumuzdaki yeri, koşulları, uzlaşmaya tabi olan suçlar, uzlaşmaya tabi olmayan suçlar, şikayet, şikayet hakkı, şikayetin şekli, süresi, yapılabilecek makamlar, şikayetten vazgeçme, şikayetten vazgeçme ile uzlaşmanın karşılaştırılması, uzlaşmanın gerçekleşmesi ve infazı konuları incelenmiştir.