Hukuk seçimi imkânı önceleri yalnızca sözleşmeden doğan borç ilişkilerinde kabul edilmekteydi. Ancak zamanla yabancı unsurlu hukuki işlem ve ilişkilerde uygulanacak hukuk konusunda hukuki belirlilik ve öngörülebilirliğe duyulan ihtiyacın ve irade muhtariyetine verilen önemin artmasına bağlı olarak çeşitli hukuk düzenlerinde sözleşme dışı hukuki ilişkilerde de hukuk seçimi imkânı tanınmaya başlamıştır. Günümüz milli hukuklarında kanunlar ihtilafı hukukunun yerleşmiş bir esası olarak sözleşmeden doğan borç ilişkilerinde hukuk seçimi serbestisi kabul edilmekle birlikte seçimin hüküm ve sonuçları hukuktan hukuka farklılık gösterebilir. Sözleşme dışı hukuki ilişkiler alanında ise hukuk seçimine imkân tanınması noktasında devletlerin farklı esaslar benimsedikleri görülmektedir. Bu farklılıkların en aza indirilmesi amacıyla milletlerarası alanda uzun zamandır hukuk seçimine ilişkin kuralları yeknesaklaştırma çalışmaları yürütülmekte, çeşitli milletlerarası ve bölgesel nitelikli düzenlemeler kabul edilmektedir. Özellikle Avrupa Birliği tarafından hazırlanan sözleşme ve tüzüklerde çeşitli hukuki ilişkiler bakımından hukuk seçimini düzenleyen önemli hükümlere yer verilmektedir. Bu düzenlemeler Türk hukuku dahil olmak üzere Birlik üyesi olmayan çeşitli devletlerin hukuklarını da etkilemektedir. Çalışmamızda sözü edilen düzenlemeler ışığında milletlerarası özel hukukta hukuk seçimi anlaşmalarının önemini ve gelişimini ortaya koymayı amaçlıyoruz.