20. yüzyılın son çeyreğinden itibaren ekonomik ve toplumsal yaşamın önemli bir parçası haline gelen internet, özel ve kamu sektör dinamikleri ve yapıları üzerinde önemli değişim ve dönüşümlere yol açmıştır.
Özellikle kamusal hizmet üretimi, sunumu ve yararlanılmasında internet sayesinde gelişen yeni dijital uygulamalar ve araçlar, bir bütün olarak tüm kamu sektörü düzeyinde radikal ve reformist bir süreci tetiklemiştir.
Bu sayede, vergi uygulamalarından kamu harcama süreçlerinin dijitalleşmesine, bütçe işlemlerinin tamamen elektronik ortamda yürütülmesinden ihale süreçlerine, borçlanma ve kamu finansmanı modellerinden Hazine varlıklarının elden çıkarılması ve değerlendirilmesi işlemlerine kadar önemli aşamalar kaydedilmiştir.
Artık geleneksel iletişim ve hizmet üretim araçlarından ziyade dijital ortamlarda yararlanıcılara sunulan hizmetlerin kullanıcı dostu ve etkin bir yönetişim modeli olmalarının yanında bir politika aracı olarak ciddi sayılabilecek emek, zaman ve bütçe tasarrufu sağladığı açıktır.
Tüm kamusal birimlerin kalıcı, sürdürülebilir ve tatmin edici hukuki düzenlemeleri ve yatırımları yapmaları artık bir zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bir yandan dijitalleşme nimetlerinden istifade ederken diğer yanda bu sanal âlemde hak ve yükümlülük dengesini koruyacak tüm adımların atılması ve geciktirilmeden hayata geçirilmesi bir o kadar önemli ve değerli hale gelmektedir.
Son olarak, tüm hizmetlerde kaçınılmaz bir paralel dijital evren kurulurken son aşamada tüm odak noktasını insan temelinde şekillendirmek, olası menfaat çatışmalarının, ekonomik kazanımlar ve pozitif katkılarla birlikte ele alınıp şekillendirilmesine hizmet edebilecektir.