Bu kitabın konusunu, yasa dışı yollardan elde ettikleri kazançtan yetkililerin dikkatini çekmeden ve yaptırıma uğrama korkusu olmaksızın serbestçe faydalanmak işleyen suçlular için bir zorunluluk olarak ortaya çıkan karapara aklama oluşturmaktadır. Her ne kadar karapara aklama yeni bir suç değilse de, teknolojik ve ekonomik gelişmelere paralel olarak hızla evrilebilme özelliği bu suç üzerine tartışılması ihtiyacını devam ettirmektedir. Karapara aklamanın suçlularına erişilmesi ve mücadelesi zor, çok yönlü, ağır sonuçlar doğuran suçluluk görünümleri olan organize suçluluk, terörizmin finansmanı ve yolsuzlukla sıkı ilişkisi ve bu suçluluk görünümlerine karşı karapara aklamayla mücadele sisteminden faydalanılabileceği görüşünün artık küresel düzeyde kabul görmesi de konunun önemini arttırmaktadır.
Kitapta karapara aklamanın kavramsal boyutu, karapara aklamayla mücadele sisteminin küresel düzeyde gelişimi ile sistemin neticesi olan önleyici tedbirler ele alınmakta ve bilahare bir suç tipi olarak karapara aklama üzerinde durulmaktadır. Bu doğrultuda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 282. maddesinin 1. fıkrasında yer alan ve asıl karapara aklama suçu olarak nitelenebilecek "suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama suçu" ile karapara aklamanın bir sonraki aşamasını yaptırıma tabi tutan ve böylece ilk fıkranın devamı ve tamamlayıcısı olan, aynı maddenin 2. fıkrasındaki "suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini bilerek satın alma, kabul etme, bulundurma veya kullanma suçu" kapsamlı olarak incelenmektedir.