Jöntürk modernizmi, İttihatçılık döneminde 'acilci' diyebileceğimiz bir yönelime girmişti. Bununla beraber, çok etnikli Osmanlı İmparatorluğu’nu milli devlete dönüştürme yönelimi vardı. Her iki yönelim ''gecikmiş emperyalist'' Almanya’nın Türkiye’ye dönük ''barışçı nüfuz'' siyasetiyle buluştu. Almanya, bu nüfuzunu, Türkiye’nin modernleşmesine ve millileşmesine ''rehberlik'' etme misyonuyla ilerletmeye çalıştı. Osmanlı seçkinleri için düzenlenen Almanya gezileri; Osmanlı çırakların, öğrencilerin, subayların Almanya’ya eğitime gönderilmesi; bilgi, teknoloji ve kültür aktarımını planlı biçimde yürütmek amacıyla kurulan Türk - Alman ve Alman - Türk Dernekleri; özellikle de Osmanlı eğitim reformunda Almanya’nın etkili bir yardım ve danışmanlık rolü üstlenmesi, bu girişimin önemli boyutlarıydı. Hedef, İngiltere’nin Mısır’da emperyal siyasetinden ilhamla, ''Türkiye’yi Alman Mısır'ı yapmak'' diye tanımlanıyordu. Mustafa Gencer’in çalışması, Almanya’nın bu kültürel nüfuz politikasını ve onun saiklerini ayrıntılı bir biçimde irdeliyor. Aynı zamanda İttihatçıların Alman modernizmine duydukları ilginin ideolojik motiflerini de ortaya koyuyor. Yazarın bir vargısı da, bu ilişkide kültürel aktarımın tek taraflı olmasına karşılık, Jöntürklerin ve Osmanlı yönetiminin Almanya ile işbirliğini tamamen kendi çıkarlarına göre ''idare etmesi''dir.
(Tanıtım Bülteninden)