İşe geç kalma ve devamsızlık, çalışma hayatında sıkça karşılaşılan bir durumdur. Özellikle, büyük şehirlerde yaşanan trafik sorunu, ailevi nedenler, hastalık gibi birçok neden işçilerin işe geç kalmalarına veya devamsızlık yapmalarına neden olmaktadır, işe geç kalma veya devamsızlık her zaman haklı bir nedene veya mazerete bağlı olarak da gerçekleşmemektedir. Bazen, işçilerin bilinçli bir tercih olarak işe geç kaldıkları veya devamsızlık yaptıkları da görülmektedir. Uygulamada birçok farklı nedene bağlı olarak ve değişik sıklıkta ve sürede devamsızlık veya işe geç kalma hali görülmekle birlikte, İş Kanunu'nun, konuyu hak ettiği şekilde ayrıntılı olarak düzenlediğini söyleyebilmek mümkün değildir. Biz bu çalışmamızda, işe geç kalma hali ile iş Kanunu m. 25 / II-g kapsamında yapılan devamsızlık halini inceleme konusu yapacağız.
İşe geç kalma ve devamsızlık halleri çalışma süreleri ile doğrudan bağlantılı konulardır. Konunun anlaşılabilmesi, iş Kanunumuzun bu konuda benimsediği esasların ortaya konulması ile mümkündür. Yine, konuyu, İş Hukukuna hakim olan temel ilkelerden bağımsız olarak düşünmek de mümkün değildir. Bu nedenle, ilk önce, iş Kanunu'nun çalışma süreleri konusunda benimsediği temel esaslar üzerinde durulacaktır. Daha sonra ise, her iki kavramın tanımı yapılacak ve hukuki nitelikleri belirlenmeye çalışılacaktır.