"Tabuyu yıkmak, onunla uğraşmak sanatın işi, başka türlü sanat olmaz" diyerek sanata bakış perspektifini bu ironik cümle ile özetleyen Adalet Ağaoğlu; eserlerinde daima bu anlayıştan hareket ederek özellikle dar zaman çerçevesinde ve asla birbirinin tekrarı olmayan roman ve hikâyeler kaleme almış ve yazarın temel sorununun cevabını "yaratının sorunları" çerçevesinde aramıştır.
Adalet Ağaoğlu "mutlulukta; sanat üretimi açısından yaratının olamayacağını" vurgulayarak "yaratının kaynağında daralma vardır" noktasına dikkat çekmiş; bu eksende sanatkârın daima endişe taşıması ve sorgulayıcı bir devinimle konulara eğilmesi gerektiğine de temas ederek; "okur sorunu çözülmeden, onların durumları iyileştirilmeden yazar sorunlarının çözümlenemeyeceğini" dile getirmiştir.
Sanatı bu çerçevede "yaratıcı" ve "okur" birlikteliği ile değerlendiren Ağaoğlu; eserlerinde kendine özgü yenilikleri ile hareket ederek Yeni Türk Edebiyatı'na; modern–postmodem nitelikli eserleri ile özel bir kapı aralamış ve okuyucularına bu açıdan ulaşmaya çalışmıştır.