İletişim çağı olarak nitelendirilen günümüz dünyasında, basın yayın organları aracılığı ile ve sosyal medya üzerinden işlenen suç oranlarında fazlaca artış yaşanmaktadır. Bununla birlikte kişilerin özgürce iletişim kurabilmesi ve ülke içerisindeki basın yayın organlarının da ifade özgürlüğü kapsamında özgür bir ortamda görevini ifa edebilmesi, demokrasinin olmazsa olmaz mihenk taşlarından biri olarak karşımıza çıkmaktadır. İfade özgürlüğü ve suç ikilemi arasında uluslararası kriterlere uygun bir denge oluşturabilmek de önem taşımaktadır.
Bu kitapta, basın özgürlüğünün sınırları, bu sınırın nerede ihlal edildiği ve özellikle ifadenin hangi noktada korunmaya değer olmaktan çıkıp suça dönüştüğünün çerçevesi çizilerek; İnsan Hakları Mahkemesi'nin ve Yargıtayın vermiş olduğu kararlar ışığında tanımlanmaktadır.
5187 sayılı Basın Kanununun uygulama şekli ile Türk Ceza Kanununda düzenlenen ve basın yolu ile işlenebilen diğer suçlar son içtihatlar ışığında izah edilmektedir.