İktisat disiplini ile verilmek istenen bilginin gözümüzün önünde yaşanıyor olduğunu bilmek, bu konuda yazarken ve ders anlatırken ne yapmamız gerektiği hususunda bizi yeniden bir tavır oluşturmaya ve işe yarar bir usul geliştirmeye zorlamaktadır. Bu satırların yazarının metodu, işe kahvaltıyla, taze ekmek ve bakkalla başlayarak; kendiliğinden, düşünmeden, bağlantı ihtiyacı duymadan yaşadıklarımızı dile getirmeye oturmaktadır. Hayat çarkını çeviren motor gücün enerjisini oradan aldığını hepimiz biliyoruz.
Bu güç merkezdeki çarkı döndürmeye başladığında, irili ufaklı öteki bütün çarklar devreye girmektedir, mikrodan makroya, bireyden topluma iktisadi davranış dünyamızın çıktılarını ortaya dökmektedir. İktisatçının yaptığı, olup biteni görmeye çalışmak ve gördüklerini sistematik olarak yazmak sunmaktan ibarettir. İşin makro tarafında görüntü çok değişme ve dalgalanma göstermezken makro görüntüye geldiğimizde, o görüntü mikro toplamlardan ibaret olmadığı için perdeye yansıyan renk ve desen zaman zaman değişime uğramaktadır. O zaman iktisat sadece görme ve gösterme sorunu olmaktan çıkmakta ve yönetme sorunu haline gelmektedir.