İktisatçılar geçici heveslere ve modalara kapılmaya yatkındırlar ve çoğu defasında, kendi disiplinleri tüm zamanlarda ve mekânlarda geçerli olacak bir model bulmaktan başka bir şeyle ilgilenmiyormuş gibi hareket ederler. İktisadın modellerden meydana gelen bir derleme olduğunu dikkate almazlar. Farklı türde modeller arasında yollarını bulmak ve hangi modelin hangi koşullarda geçerli olduğunu anlamak zorunda kaldıklarında, aldıkları eğitim onları yarı yolda bırakır.
İdeolojiler ve siyasal tercihler sık sık modeller arasından yapılacak seçimlerdeki analizlerin yerini alır. Dolayısıyla bu kitap hem iktisadı savunuyor hem de onu eleştiriyor. İktisatçıların toplumsal fenomenler hakkındaki düşünce biçimleri büyük faydalar sağlıyor. Fakat beceriksiz iktisatçılar tarafından kullanıldığında, iktisadın esnek ve bağlamsal yapısı onun yumuşak karnını oluşturuyor.
(Tanıtım Bülteninden)