İdari yargılama usulüne ilişkin temel mevzuat metinlerinin yer aldığı bu eser özellikle uluslararası sözleşme ve Avrupa Konseyi tavsiye kararlarını ihtiva etmesi açısından bir ilk olma özelliğine sahiptir.
Özellikle son yıllarda yaşanan hızlı kanunlaşma süreci sonucu temel kanunlar birçok kez değiştirilmiştir. İdari yargılama usulünde temel kanun niteliğine sahip 2577 sayılı İdari Yargılama Usul Kanunu 2014, 2015 ve 2016 yıllarında değişikliğe uğramıştır. İvedi yargılama usulü ile merkezi ve ortak sınavlara ilişkin yargılama usullerinin ilk kez ihdas edildiği 6545 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler idari yargılama usulünde en ciddi değişikliklerin yapıldığı Kanun olarak kabul edilebilir.
İdari yargılama usulüne doğrudan kaynaklık eden 1982 Anayasası ise son olarak 16 Nisan 2017 tarihli halkoylamasıyla köklü değişikliklere uğramıştır. Parlamenter hükümet sisteminden Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçişin yer aldığı ve 65 maddede yapılan değişiklikler doğal olarak idare hukuku ve idari yargılama usulüne de etkileyecek niteliktedir.
Bütün bu değişikliklerin işlendiği ve atıflarla zenginleştirilmiş bu çalışmayı benzerlerinden ayıran en temel özellik ise idari yargılama usulüne kaynaklık eden uluslararası sözleşmelere ve Avrupa Konseyi tavsiye kararlarına yer vermiş olmasıdır. Temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası anlaşmaların kanunlarla çatıştığı hallerde doğrudan uygulama niteliği olan uluslararası sözleşmelere çalışmada yer verilmiştir.
(Önsözden)