Anayasanın Siyasal Haklar ve Ödevler bölümünde yer alan 70'inci maddesinde, her Türk vatandaşının kamu hizmetine girme hakkına sahip olduğu belirtilmiş, hizmete alınmada görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayrımın gözetilemeyeceği hükme bağlanmıştır. Buna göre idare, kamu personeli alımında sadece görevin gerektirdiği nitelikleri, yani liyakat şartını esas almak zorundadır.
İdarenin liyakati ölçmek için en önemli enstrümanı sınavlar olmakla birlikte, özellikle sözlü–mülakat sınavlarının, idarenin bu alanda nasıl ve ne kadar sahip olduğu çok tartışmalı olan takdir yetkisinin sınırlarını zorlama, kamu yararı ve hizmet gereklerini göz ardı etme ve liyakat ilkesine aykırı karar alma aracına dönüştürüldüğü, genel bir tespit ve değerlendirme olarak ifade edilmektedir.
Bu bağlamda, tipik bir idari işlem olarak idare tarafından gerçekleştirilen sözlü–mülakat sınavlarının; yetki, şekil, sebep, konu ve amaç unsurları bakımından idari yargı denetimine açık olduğu bilinmekle birlikte, bu denetimin, hangi unsurlar bakımından ne şekilde ve ne ölçüde yapılabilir olduğunun özel olarak hukuki bir inceleme konusu yapılmasının uygulamaya önemli katkılar sağlayacağı düşünülmektedir.