Yayınlanan bu kitap, yediden yetmişe herkesi ilgilendiren "huzur" konusunu "huzur eğitimi" adıyla ve "toplumda huzur, ailede huzur, kişide huzur" tasnifiyle bu alanda yapılmış ilk akademik çalışma özelliğini taşımaktadır.
Çalışmada tamamen "tabiî (doğrudan) gözlem" metodu kullanılmış olup aktarılan olayların hepsi yaşanmış olaylardır; asla hayalî bir konu yoktur. Olayların yorumları tabiatıyla yazara aittir. Konular; ilâhiyatçı ve sosyolog gözüyle değerlendirilmiş olup pratik kaynaklı ve pratiğe yönelik olarak işlenmiştir.
Keza huzur olayının basit bir olay olmadığına; kişi kadar aileleri, toplumu ve dünya toplumlarını ilgilendirdiğine; bu konuda her kesime sorumluluklar düştüğüne; huzurun sadece para ve şöhretle değil, aynı zamanda beden sağlığı kadar ruh sağlığıyla (ruhsal doyumla) da çok yakın ilişkisinin bulunduğuna dikkat çekilmiştir. Aktarılan bu tecrübeler neticesinde kişisel huzurun baş düşmanı olan stresi yenmenin yolları da gösterilmiştir.
Kitapta aktarılan olayların; özellikle psikologlara, psikiyatristlere, psiko-terapi ve aile terapisi uygulayanlara, benzer konularda araştırma yapanlara, sağlam birer malzeme teşkil edeceğine inanmaktadır.