Kuvvetli ve berrak üslubuyla haklı bir ün kazanan Ronald Dworkin, Hukukun Hükümranlığı çalışmasında, Anglo-Amerikan hukuk sisteminin ve bu sistemin üzerinde yükseldiği ilkelerin ustalıklı bir tasvirini yapıyor. Hukukun Hükümranlığı, Dworkin'in akademisyenler, kuramcılar, avukatlar, yargıçlar, araştırmacılar ve siyasi aktivistler tarafından uzun yıllar tartışılacak hukuk kuramının tafsilatlı bir sunumu.
Dworkin, bütün bir hukuk sisteminin en hassas sorusuyla başlıyor çalışmasına: Zorlu davalar söz konusu olunca, yargıçlar hukuki olanı nasıl belirler ve nasıl belirlemelidir? Dworkin, yargıçların zorlu davalarda geçmiş içtihatları uygulamaktan ziyade yorumlamaya dayanarak karar vermesi gerektiğini öne sürüyor ve yorumlamanın genel bir teorisini üretmenin yanı sıra, bir yorumu diğerlerinden üstün kılan öğeleri de gözler önüne seriyor.
Dworkin'e göre hukukun en temel noktası mutabakatları nakletmek ya da toplumsal hedefler için etkili araçlar sağlamak değil, bir siyasi birliğin, yine aynı birliğe tabi bütün unsurlara karşı tutarlı ve ilkeli bir tutum sergileme gereksinimini karşılamak olduğunu ısrarla belirtiyor.
(Tanıtım Bülteninden)