Bir hidrojen biyografisi sayılabilecek bu kitapta John Rigden bize, evrende en bol miktarda bulunan bu tekil atomun, temel parçacıkları içeren en küçük ölçekten en büyüğüne, evrenin tümüne kadar maddesel dünyayı kavramamıza ve birleştirmemize nasıl yardım ettiğini gösteriyor. Bu kitap, on dokuzuncu yüzyılın ortalarında atomun temel taşlarının tanımlanmasına yönelik ilk girişimlerden, bundan birkaç yıl önce Bose-Einstein yoğuşmasının keşfine kadar, yüz yıldan fazla bir süreye yayılmış şaşırtıcı keşiflerin ve elde edilen sonuçların bir hikâyesi.
Kitap, bilginin öncülüğünü zorlayan fizikçilerin zekice tasarladıkları deneyler ve bakış açılarına yönelik cesurca ifade edilmiş ayrıntılarla dolu. Rigden’in hidrojenle ilgili bu şiirsel anlatımı, bir yandan fiziğin gerçekte nasıl geliştiği hakkında zihinlerde bir resim oluştururken, diğer yandan da yepyeni ve ufuk açıcı bir alternatif teşkil ediyor.