Gıda maddelerinin üretiminden tüketiciye ulaşıncaya kadar ki tüm aşamalarındaki hükümler, 1593 sayılı Umumi Hıfzısıhha Kanunu, Gıda Maddeleri Tüzüğü ve bu konudaki standartlarda düzenlenmekteydi. Ancak gıdalara ilişkin hizmetlerin yetersiz bir mevzuatla dağınık ve etkisiz bir şekilde yürütüldüğü ülkemizde, 560 sayılı KHK'nın 28.06.1995 tarihinde yürürlüğe girmesi ve sonraki düzenlemeler ile gıda maddeleriyle ilgili yeni bir dönem başlamış bulunmaktadır. ".11.1997 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği, diğer yönetmelikler ve kodekse bağlı olarak yayınlanan tebliğler ile gıda uygulaması büyük ölçüde değişmiştir. Uygulamada ortaya çıkan sorunlara şu anki hali ile de olsa yeni mevzuat ışığında çözümler bulmaya çalışmak, Yüksek Mahkememizin bu yöndeki uygulamalarını aktarmak ya da tartışmaya açmak gereğinin doğduğu inancı ile bu kitap hazırlanmıştır. Buna ek olarak eserin amacı, hakim, Cumhuriyet Savcısı, Avukat ve gıda mevzuatını uygulayacak olan idareciler ile gıda maddesi üreten ve satan işyeri sahiplerine yararlı olmaktır.
Besinlerle ilgili yazılı hukuk, kamu esenliğini konu alır; korunan hukuksal değer toplumsal niteliktedir. Bunun en ayrıntılı düzenlemesi ülkemizde Cumhuriyetle başlamış ve 1950'lerde çıkarılan tüzükle bir ölçüde yaşama geçmiştir... 1995 – 1997 yılları, bu konuda yoğun bir yazılı hukuk düzenlemesine tanık oldu. Yazılı hukuk, deyim yerindeyse öylesine bir yığın oluşturdu ki, uygulamada bir kargaşa yaşanmaması olanaksızdı. Buna göre, kimi eylemler yargısal suç olmaktan çıkarılıyor, yönetsel suça dönüştürülüyor, yaptırımları arttırılıyordu. Gıda Suçları ve Yeni Gıda Mevzuatı adlı bu kitap, bu karmaşaya son vermek üzere kotarılmış ciddi bir yapıttır. Yapıt, uygulamaya ışık tutacak nitelikte ve boyuttadır.' Doç. Dr. Sami SELÇUK (Yargıtay Başkanı)