Kişilerin sağlıklı bir ortamda yaşaması ve sağlığı bozulduğunda tekrar sağlığına kavuşturulması için gerekli sistemin kurulması bir Devlet görevidir. Aynı şekilde kişilerin sosyal güvenliğinin sağlanması da çağdaş Devletlerin en önemli görevleri arasında yer almaktadır. Sosyal riskler arasında önemli bir yere sahip olan hastalık, geçmişte olduğu gibi bugün de tüm ülkelerde güvence sağlanması gereken bir risk olarak kabul edilmektedir. Herhangi bir sağlık sigortasının kapsamına girmeyenlerin sağlık güvencesinin sağlanması oldukça dağınık ve yetersiz bir düzenleme ağını ortaya koymaktadır. Öncelikle düşük gelire sahip vatandaşların sağlık güvencesi kural olarak 3816 sayılı Kanunla sağlanmaktadır. Bu Kanun dışında pek çok kanunda da, muhtaç durumdaki vatandaşlara sağlık güvencesi sağlanmasına yönelik düzenlemeler yer almaktadır. Buna rağmen hala ülkemizde sağlık güvencesinin kapsamına girmeyen pek çok kişi bulunmaktadır. Bu nedenle, ülkemizde yaşayan herkesin sosyal güvenceden yararlanmasını sağlayacak bir sistemin kurulması ve bu yapılırken sistemin sadeleştirilip, dağınıklıktan kurtarılması gerekmektedir. Bunun ise genel sağlık sigortası ile kurulabileceği açıktır. Yazar, yapmış olduğu bilimsel çalışmada, özverili ve disiplinli çalışması ile kapsamlı bir araştırma ortaya koymuş, bununla da yetinmeyerek diğer ülkelerdeki uygulamalara yer vermiş, bilimsel değerlendirme ve önerilerinde bu uygulamalardan da yararlanmıştır.