Pek çok düşünürden farklı olarak, Fichtenin bir ülkenin içinde bulunduğu kötülüklerden zorunlu ve ulusal eğitim ile kurtulabileceğine olan temel inancı, Türkiyede hiç de yabancısı olmadığımız bir düşünce gibi geldi. Bu çerçevede Fichtenin kendi evinin inşasında Pestalozzi’nin tuğlalarını yani eğitim görüşlerini de kendince kullandığını fark ettik. Her ülkenin kendine özgü şartlarının olduğunu kabul ederek, daha sonra Fichtenin düşünceleri ile Türkiye’deki belli başlı eğitimcilerin düşüncelerini ve uygulamaları karşılaştırmaya yönelik bir düşünce jimnastiği yaptık.
Bu çalışmaları, eğitim klasiklerine meraklı daha geniş bir kitlenin de dikkatine sunmak istedik. İşte böylece eğitim klasikleri serisinin 4. kitabı ortaya çıktı. İkiyüz yıl önce, “çocuklar, ailesinden hayatın ve okumanın gayesinin sadece kendi maddi refahını sağlamak olduğunu işitmemesi gerekir.” diyen bu düşünürün yazılarının satır aralarını okumaya, şu günlerde tekrar ihtiyaç var gibi.