Ataerki, yasa yapım sürecine, hukuk ders kitaplarına, doktrine ve mahkemelerin her derecesine hâkimdir. Toplumsal yapıyı ve doğrudan kadınların hayatlarını etkileyen hukuk alanında ataerkiyle mücadelenin önemi büyüktür. Bunun için öncelikle hukukun ataerkil yapısının deşifre edilmesi gerekmekte olup, bu çalışma tam da bunu amaçlamaktadır.
Feminist hukuk, giderek daha fazla önem kazanmakla birlikte, bu konudaki çalışmalar genel olarak feminist hukuk teorisi üzerine yapılmakta, belirli bir hukuk alanına feminist eleştiri getiren fazla sayıda çalışma bulunmamaktadır. Bu çalışma ise feminist teori ve feminist hukuk teorisini ortaya koyarak hukukun ataerkil sistemle ilişkisinin ne olduğunu ve yasa metinlerinde büyük ölçüde sağlanmış olan biçimsel kadın-erkek eşitliğinin kadınların hayatlarına neden ve ne ölçüde etki edemediğini araştırdıktan sonra, Türk Aile Hukukunu feminist bir perspektifle ele almaktadır.
Bu kapsamda, özellikle Türk Aile Hukukunda kadın bedeninin ele alınışı incelenmekte, ataerkil toplumsal sistem içerisinde kadınların aile, beden ve cinsellikle özdeşleştirmiş olmaları sebebiyle kadınlar açısından kritik öneme sahip olan bu konulara odaklanılmaktadır. Türk Aile Hukuku, kadın bedenini ataerkil düşünce kodlarıyla ele aldığı ölçüde, kadın bedeninin toplumsal denetiminin her gün yeniden üretilmesine hizmet etmekte ve bu şekilde, namus cinayetlerine dek uzanan karanlık bir tabloda hiç de azımsanmayacak bir rol üstlenmektedir.