Bilgi çağı olarak adlandırılan günümüzde toplumsal kalkınmanın bireysel gelişmeye bağlı olduğu açık ve net bir şekilde anlaşılmış, bu nedenle bireyin eğitimine verilen önem en üst seviyelere ulaşmıştır. Son on yılda üretilen bilginin insanlık tarihinden son on yıla kadar üretilen bilgiye denk olduğu, bilgi yarılanma ömrünün çok kısaldığı ve hatta günümüzde neredeyse bazı konularda küçüklerin büyüklerden daha fazla bilgili olduğu hatırlanırsa, eğitimin amaçları da belirlenmiş olur.
Günümüz devletlerinin temel hedefi haline gelen demokratik, bilgi teknoloji ile donatılmış ve üretken bir toplum yapısına ulaşmanın yegâne aracı bireylerini özlenen şekle getirebilecek eğitim uygulamalarını gerçekleştirmektir. Demokratik bir toplum için soran, sorgulayan, araştıran, dinleyen, tartışan, saygı duyan, iletişim ve etkileşime, değişmeye ve gelişmeye açık, güdülmeyen, yönlendirilmeyen, kandırılmayan; üretken bir toplum için bilgiyi kullanan, bilgiyle dans eden, bilgiden bilgi üretebilen, yeni bilgiler keşfedebilen bireylere ihtiyaç vardır. Tüm bu uygulamaları gerçekleştirmek için de düşünme becerileri gelişmiş bireylere ihtiyaç vardır.