Dünya Tarihinde Bilim ve Teknoloji

Günümüzün endüstriyel dünyasında bilim ve teknoloji arasındaki ilişki zorunlu bir ilişki olarak kabul edilir. Oysa tarihsel açıdan bakıldığında, bilim ve teknoloji arasındaki ilişki belirsiz ve anlaşılır olmaktan uzaktır. Bunun en önemli nedeni, insanlık tarihi boyunca teknolojinin bilim insanlarının çabalarından ziyade maharetli ustaların icat yapma çabaları sonucunda gelişmiş olmasıdır. James E. McCellan III ve Harold Dorn’un da ifade ettikleri üzere, “uygulamalı bilim” olarak teknoloji, yakın zamanların ürünüdür. Devletin ve sanayi kuruluşlarının bilimsel araştırmaları desteklemesi sonucunda yeni ve/veya daha gelişkin teknolojiler ortaya çıkmış, sonuç olarak bilim ve teknoloji arasında zorunlu ve belirgin bir ilişki doğmuştur. Dünya Tarihinde Bilim ve Teknoloji, insanların ilk aletleri yaptığı tarih öncesi dönemden başlayarak, bilim ve teknoloji arasındaki ilişkinin değişimini ve gelişimini tarihsel kaynaklara dayanarak anlatıyor.

Bu kitap, Batı biliminin Newton ve Einstein gibi önemli kişiliklerini göz ardı etmeden, diğer dünya kültürlerinin büyük başarılarını da aktarıyor. Yazarlar Antik Çağ’ın Çin, Hindistan, Orta ve Güney Amerika ve Yakın Doğu uygarlıklarında ve Orta Çağ’da da İslamiyet’in yayıldığı geniş topraklarda bilimsel geleneklerin derin kökleri olduğunu yeniden hatırlatıyor, ayrıca Avrupa’nın bir bilimsel güç olarak ortaya çıkışını da gözler önüne seriyorlar.

James E. McCellan III ve Harold Dorn, bilim ve teknolojinin zaman içinde birbirlerine nasıl yakınsadığını ve günümüzde nasıl iç içe geçmiş olduğunu anlaşılır bir dille ortaya koyuyorlar. Tarihsel kaynaklara dayandırılarak gerçekleştirilen titiz bir araştırmanın ürünü olan Dünya Tarihinde Bilim ve Teknoloji, hem bilim ve teknolojiye hem de bilim ve teknolojinin tarihine ilgi duyan okurların başucu kaynağı olmayı hak ediyor ve bu konular üzerinde araştırma yapmak isteyenlerin de başvuracakları zengin bir eser niteliğinde.