Kitap olsun diye yazılmadı bu şiirler. Şairlik iddiasıyla da... Bu serüven, bir ananın çocuğuna ezberlettiği şiirleri, sahne nitelendirerek kapı arkasında okutmasıyla, gayet mütevazi bir şekilde başlar. Kifayetsiz kalınan anların ve hislerin mısralar ile dile gelişiyle devam eder. Bir süre sonra yaz yağmuru sonrasındaki seller gibi coşar, taşarlar.
Hepsi yirmi yıllık duygusal birikimin kelimeleşmiş şekli. O coşkulu sele dönüştüren yağmurun en nadide seçkileri. İnsanın iç dünyasına, duygularının kıyısına yalnızlık içerisinde demir attığı anların abideleşmesidir bu çalışma.
(Önsözden)