Son zamanlarda giderek yoğunlaşan bir şekilde liberal demokrasilerin içine düştüğü krizden söz edilmektedir. Söz konusu kriz dolayısıyla liberal demokrasiler artık ihtiyaçlara tam manasıyla cevap verememektedir.
Bu çalışmanın amacı, öncelikle sorunun tespitini ve sorunun çözümlemesini yaparak buna yönelik çözüm arayışlarından radikal demokrasinin "müzakereci" ve "çekişmeci" versiyonunu incelemektir. Liberal demokrasinin temsil, katılım ve meşruiyet olmak üzere başlıca üç boyutta yaşadığı kriz analiz edilmiştir. Her iki kuram da katılımcı yaklaşımlar olmakla beraber, bu krizi aşmaya yönelmiş Jürgen Habermas'ın müzakereci demokrasisi kamusal alanda etkin bir iletişim yoluyla bireylerin siyasete aktif katılımını vurgular.
Öncülüğünü Ernesto Laclau ve Chantal Mouffe'un yaptığı çekişmeci demokrasi ise farklılıkların ve kimliklerin korunarak sisteme dahil olmalarını hedefler. Çekişmeci demokrasi, toplumsal hayatta ve siyasette çatışmanın, antagonizmanın sürekliliğine ve var olması gerekliliğine vurgu yapar.
Radikal demokrasi kuramları başlığıyla incelenen müzakereci demokrasi ve çekişmeci demokrasi kuramları liberal demokrasiye tamamen yüz çevirmemiş, onun temel değerlerini kendi kuramlarıyla yoğurmuşlardır. Demokrasinin geliştirilmesinde ve derinleştirilmesinde (demokratikleştirilmesinde), aynı zamanda liberal demokrasinin de değerlerinden yararlanmayı hedefleyen radikal demokrasi kuramlarının temel savları incelenmiştir.
Temsil ve katılım krizinin yanı sıra çoğulculuk ve kimlik kavramları da günümüzde önemli bir yer tutmaktadır. Çalışmada bir taraftan temsil sisteminin olanakları ve sınırlılıkları ortaya konularak katılımı artıracak mekanizmalar, diğer taraftan çoğulculuk, fark ve kimlik kavramlarının demokratikleşmedeki önemi değerlendirilmiştir.