Günümüz toplumları; eşcinsel haklarından, etnik farklılıklara, ulusal sınırlardan, temel insan hak ve özgürlüklerine kadar pek çok tartışma konusunun masaya yatırıldığı son derece kritik bir dönüşüm sürecinin içerisinde görünmektedir. Böyle bir dönüşüm sürecinde, yani dünya bir tür kimlikler patlamasına sahne olurken, Türkiye'de de kimlik sorunlarının modern siyasetin merkezine yerleşmesi ve bu alandaki tartışmaların kendilerine siyasal ve toplumsal hayatta daha geniş bir zemin bulması kaçınılmaz olmuştur.
Kimlik tartışmaları ekseninde Türkiye örneğine odaklanıldığında, Cumhuriyet'in kuruluşundan günümüze, hâkim ulusal kimliğin karşısındaki en zayıf seslerden birinin Çingeneler/Romanlar olduğu iddia edilebilir. Yaşam koşulları göz önüne alındığında onlar, Türk toplumunda çeşitli gruplar arasında cereyan eden ötekileştirme süreçlerinden belki de en belirgin olanını deneyimlemekte ve bu anlamda ‘ötekiler hiyerarşisi' olarak adlandırabileceğimiz sıralamanın en alt katındaki varlıklarını sürdürmektedirler.
Söz konusu topluluklarının kendilerini hala çeşitli hak talepleri ile ortaya koymaktan büyük oranda geride duruyor olmasıysa, onların içinden geldiği tarihsel süreci ve bağlamsal yaşam koşullarını dikkate almanın önem ve gerekliliğini ortaya koymaktadır. Bu minvalde, Çingene/Roman gruplarının küçük bir örneği olan; Çanakkale Fevzipaşa Mahallesi halkını ele alan bu kitabın, mevcut soru işaretlerine kimlik oluşumu bağlamında bazı yanıtlar sunabilmesi umulmaktadır.
(Tanıtım Bülteninden)