Bu çalışma, yeni bir Fransız Devrimi tarihine ihtiyaç duyulmayan koşullarda, yazılmaya devam eden tarihin içerisinden ayıklanan bir mefhuma, Fransız Devrimi'nin insanlık tarihine hediyesi olan devrimci diktatörlüğe odaklanmaktadır. 1793-1794 arasındaki Jakoben iktidarı esnasında baldırı çıplaklarla kurulan ittifak ve devrimi savunma zorunluluğu içinde gerçekleşen keşifler yıllar sonra Bolşevikler tarafından Sovyetler birliğinde uygulamaya konulacak olan proletarya diktatörlüğünün temellerini atmıştır.
Anılan ilişki özellikle proletarya diktatörlüğünün münhasıran Paris Komünü üzerinden ve dolayısıyla da doğrudan demokrasi bağlamı içerisine tartışıldığı koşullarda Yıl II'nin merkezi ve devrimci diktatörlüğünün Bolşevizm'in ve Sovyet modeli devrimci diktatörlüğün temelinde yattığını ortaya koymayı amaçlamaktadır. Böylece bir yandan Fransız Devrimi'nden Bolşevik Devrimine uzanan tarihsel sürecin "demokratize" edilmesinden kaynaklanan ve sonu burjuva çoğulculuğuyla kurulan ekletkik bir uzlaşıya varan tahribata işaret etmeye diğer yandan da devrimci diktatörlüğü demokrasi ötesinde düşünebilme olanakları geliştirmeye yönelik bir teorik müdahale için bir başlangıç çizgisi çekilebilmesi umulmaktadır.
Fransız Devrimi, yakın geçmişimizde önceki onyıllardan daha yoğun bir biçimde entelektüellerin ilgi alanına girmiş gözükmektedir. Anılan ilgi, yukarıda da belirtildiği üzere ve tek büyük eksiği temel kaynakçanın dilimize aktarılmaması olan Fransız Devrimi tarihi ve literatürüne sürekli yeni metinlerin eklenmesi ile neticelenmiştir. Bu metnin yazılması da anılan ilginin, ama tam tersinden olacak biçimde, bir sonucudur.