Baş döndürücü bir hızla değişen ve gelişen günümüz dünyasında, bireylerin yaşadıkları psikolojik sorunların üstesinden gelebilecek becerileri kazanmaları için çok fazla ayıracak zamanlarının olmadığı kaçınılmaz bir gerçeklik olarak karşımıza çıkmaktadır. Her alanda olduğu gibi psikoloji de bu değişim ruhundan etkilenmiş ve buna bağlı olarak yeni psikolojik danışma yaklaşımları geliştirilmiştir.
Çözüm odaklı kısa süreli yaklaşım, adın da anlaşılacağı üzere, sorundan daha çok çözüme odaklanmakta ve psikolojik danışma seanslarının süresini olabildiğince kısa tutmayı benimsemektedir. Bu yaklaşımda; “ne konuşulursa o üretilir” ve “bozulmadıysa tamir etme” varsayımlarından hareketle bireysel potansiyeller ve işlevsel yönler üzerinde durulmaktadır. Böylece son derece pratik ve işlevsel bir uygulama olarak kullanılabilecek çözüm odaklı kısa süreli yaklaşım, yurt dışında olduğu gibi ülkemizde de özellikle 2000'li yılların başından itibaren yoğun akademik ilgiyle karşılanmıştır.