Ceza muhakemesinin özü ve maddi gerçeğin ortaya çıkarıldığı yer olan duruşma, sanığın savunmasını yaparak meramını anlattığı ve muhakeme ilkelerinin uygulanmasına imkân verildiği aşamadır. İddiaların ve savunmaların bir bütün olarak değerlendirildiği, delillerin tüm yönleriyle tartışıldığı ve sanık hakkında bir hükmün verildiği duruşma ortamı, ceza muhakemesi için bütünün vazgeçilmez parçasıdır. Amacı maddi gerçeğe ulaşmak olan ceza muhakemesi, sanığın hazır bulunduğu her an maddi gerçeğe daha fazla yaklaşmaktadır. Bu açıdan muhakemenin bir kuralı ve şartı sanığın duruşmada hazır bulundurulmasıdır.
Duruşmada hazır bulunmak sanık açısından hak iken aynı zamanda ceza muhakemesinin amacı bakımından sanık için bir yükümlülüktür. Sanık için tanınan bu hak kimi zaman sanığa erişilemediğinden kimi zaman ise sanığın bu hakkı kötüye kullanmasından ötürü suistimal edilmektedir. Muhakemenin sürüncemede kalması, şüphenin giderilememesi ve maddi gerçeğe ulaşılamaması toplum nezdindeki yargıya güveni sarsabilecek sonuçları beraberinde getirebilir. Bu açıdan sanığın yokluğunda duruşmanın icrasına, istisnai hallerde ve savunma hakkına azami özen gösterilmek suretiyle müsaade edilmiştir. Var olan durum ve düzenlemeler ışığında ceza muhakemesinde, sanığın duruşmada hazır bulunmasının önemine ve bu durumun muhakeme faaliyetinin seyrine etkisi aktarılmaya çalışılmıştır.