Klasik hukuk sınavlarında öğrenciden beklenen; öğrenmiş olduğu soyut kavramları kullanarak, verilen somut olayın hukuki çözümünü gerçekleştirmesidir. Söz konusu durumu ceza hukuku özelinde ele alırsak, somut olayda yer alan fail veya faillerin gerçekleştirdiği fiiller dikkate alınarak, cezai sorumluluklarının bulunup bulunmadığının tespit edilmesi anlamına gelmektedir. Bunun tespiti için de failin hareketiyle hangi ceza normunu ihlal etmiş olabileceğinin belirlenip, gerçekten somut olayda failin ilgili ceza normunu ihlal edip etmediğinin değerlendirilmesi gerekmektedir.
Kanunda soyut olarak düzenlenmiş suç tiplerinin unsurlarının, somut olayda failin hareketiyle gerçekleştirilip gerçekleştirmediğinin kontrolü anlamına gelen bu yönteme altlama (Subsumtion) denmektedir. Bu yöntemin suç dogmatiği bağlamında suçun unsurlarının ele alınış şekline göre belirli bir kronolojik sıraya dayanan bir metot içerisinde ele alınması, sadece teorik hukuk bilgisinin somut olaya uygulanışının kolaylaştırılması bakımından değil, aynı zamanda doğru bir hukuki çözüme ulaşma ve istikrarlı bir hukuk uygulaması bakımından da önem arz etmektedir. Altlama yöntemi bakımından hukuk öğreniminde yaygın olarak takip edilen biçim, mütalaa üslubu (Gutachtenstil) olarak karşımıza çıkmaktadır.
Ceza hukuku özel hükümler derslerine yönelik pratik çalışmalara yer verilen kitap; suçun farklı görünüş şekilleri dikkate alınarak hazırlanmış çözüm şablonları, çözüm şablonlarının aşama aşama somut olaya uygulanışını gösteren, ayrıntılı ve farklı görüşleri dikkate alan alternatif değerlendirme şekillerini de barındıran pratik olay çözümlerini içermektedir. Böylelikle farklı görüşlerin somut olaylar bakımından nasıl farklı hukuki sonuçlara yol açtığı öğrenciye gösterilmek istenirken, aynı zamanda farklı görüşlerin bulunduğu tartışmalı konularda nasıl bir çözüm yolu izlenebileceği ortaya konulmuş olmaktadır.