CHD’nin yeni bir sayısında daha sizlerle birlikte olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bu sayımızda da yine birbirinden önemli bilimsel çalışmaları sizlerle buluşturuyoruz. Özellikle ceza hukuku literatürümüzde fazla çalışılmayan ve bu yönüyle özgünlüğü olan konuların yoğun bir şekilde tercih edilmiş olması, bu sayımızı bizim için özel kılan sebeplerden biridir. Böylece CHD, Türk Ceza Hukuku’nun gelişiminde üstlendiği misyonu en iyi şekilde yerine getirme iddiasını güçlendirerek yoluna devam etmektedir. Bu vesileyle gerek yazarlarımıza gerekse bu makalelere hakemlik incelemesi yapma nezaketi ve özverisinde bulunan kıymetli hocalarımıza teşekkürü borç biliyoruz.
Bu sayımızın önsözünde bizi heyecanlandıran bir haberi de sizlerle paylaşmak istiyoruz. CHD 2016 yılıyla birlikte 10 yaşına girmiş olacaktır. Dile kolay, bir avuç genç ve idealist ceza hukukçusunun tamamen amatör bir ruhla bu inisiyatifi harekete geçirmesinin üzerinden tam 10 yıl geçmiş. Yola çıkarken Türkiye’de her yeni girişimin uğradığı standartlaşmış ön yargılara ve bariyerlere rağmen, “ben” değil “biz” demeyi tercih ettik. Tek yol haritası olarak bilimsel ahlâkı önümüze koyduk ve söyleyecek sözü olan herkese kapılarımızı samimiyetle sonuna kadar açtık. Bugün geldiğimiz nokta itibariyle şunu mutlulukla söyleyebiliriz ki, CHD istikrar yakalamış bir ihtisas dergisi olarak artık özellikle tercih edilen bir bilimsel platforma dönüşmüştür. Bu bakımdan bir “CHD Çevresi”n den söz etmek de mümkün hale gelmiştir.
Bu başarı şüphesiz ki üç temel faktörün bir araya gelmesiyle ortaya çıkmıştır. Birincisi hakem heyetimizde yer alan özverili hocalarımızın, CHD’yi kendi dergileriymişçesine sahiplenmeleridir. Çünkü bir derginin kalitesini yayınlanan makale sayısından ziyade, yayınlanan makalelerin niteliği belirler. Yakalanan yayın kalitesinin sürdürülebilirliği de ancak hakem denetimlerinin titizliğine bağlıdır. Eğer CHD bir kaliteyi yakalamışsa, bu öncelikle hakem hocalarımızın emeğinin bir sonucudur. Bu nedenle böyle bir hakem heyetiyle birlikte çalışıyor olmaktan dolayı çok şanslı olduğumuzu hissediyoruz. İkinci olarak yazarların dergimize olan teveccühlerine değinmek gerekmektedir. Daha önce de ifade ettiğimiz gibi, bugün bu denli kısa aralıklarla yayınlanan Fakülte dergilerinde dahi ciddi yayın ihtiyacı mevcutken, CHD’nin her sayısında yoğun bir yayın talebiyle karşılaşılmaktadır. Bu da değerli yazarlarımızın CHD’yi ne kadar önemsediklerini açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Onların desteği olmasaydı CHD 10 yıl boyunca her sayısını dolu dolu ve zamanında çıkaramazdı. Nihayet üçüncü olarak siz değerli okurlarımıza bir teşekkür borçluyuz. Zira gerek hakem heyetimizin gerekse yazarlarımızın ortaya koyduğu emek ancak sizlerin ilgisiyle gerçek kıymetine ulaşmaktadır. CHD’yi sıkı bir şekilde takip ederek hem hakem hocalarımızı, hem yazarlarımızı hem de bizleri ziyadesiyle motive etmektesiniz. Sizlerden aldığımız güçle her sayının önsözünde bir sonraki sayının hayali kurmaya başlıyoruz ve her şeyin bir hayal kurmakla başladığını çok iyi biliyoruz.
Her paydaşıyla adım adım inşa edilen bu başarıyı, hepimiz için “özel bir sayıyla” taçlandırmaya karar verdik. Bu çerçevede 2016 Ağustos sayımızı yerli ve yabancı yazar katkısına açık bir şekilde “10. Yıl Özel Sayısı” olarak çıkarmayı planlıyoruz. Çok daha geniş bir katılımın yeterli bir süre zarfında sağlanması için bu sayımızla özel sayımızın hazırlıklarına başlıyoruz. CHD 10 yıl boyunca sizlerin desteğiyle bu aşamaya geldi, bu özel sayımızda da en büyük dileğimiz hepinizi bu inisiyatifin bir parçası olarak görmektir.
Bu vesileyle yeni sayımızın tüm ilgililer için en az önceki sayılar kadar yararlı olmasını diliyoruz.