Binlerce yıllık bir evrim sürecinin ardından bugüne ulaşan insanoğluna bu uzun soluklu, renkli ve bir o kadar da güçlüklerle dolu serüveninde kesintisiz eşlik eden aktörlerden biri de bilgidir. Bu süreçte bilgi, bireyin temel gereksinimlerini karşılamada yararlandığı en önemli araç, hatta temel gereksinimlerden biri olagelmiştir. Bilginin bu niteliği aynı zamanda bilgi en büyük güçtür aforizmasının da dayanağını oluşturur. İlkel toplumlardan itibaren bilgi ya doğrudan gücü temsil ederek ya da zamanın güç enstrümanlarını besleyen sürecin en önemli unsuru olarak saygı uyandırmış ve önem kazanmıştır.
Bilgi toplumu ile birlikte bilginin hem niceliksel büyüklüğünün artmasını hem de etki alanının genişlemesini sağlayan unsurların en başında teknoloji ve beraberinde getirdiği olanaklar yer almaktadır. Özellikle bilişim teknolojisi olarak öznelleştirilebilecek teknoloji ve bundan beslenen elektronik ortam bilgi dünyasını hızla daha önceden kestirilemeyen ve neredeyse kontrol dahi edilemeyen bir noktaya taşımıştır/taşımaktadır. Bu süreçte ilk akla gelen, en çok bilinen kavramlar da doğal olarak bilgisayar ve internettir.
Bilgi toplumunun bireyleri olarak görüyor ve deneyimliyoruz ki, teknoloji-bilgi yakınlaşması gelecekte de artarak ve boyut kazanarak devam edecektir. Bu noktada bilgiden gerektiği gibi yararlanabilmek ve bilgiyi güce dönüştürebilmek için önemli olan yaşanan değişim ve dönüşümü zamanında ve doğru içselleştirerek doğru pozisyon almaktır.
(Tanıtım Bülteninden)