Burjuva sosyolojisi, kapitalist toplum düzenini korumak için Karl Marx’ın fsine karşı olarak tasarlanmış bir politik söylem aracıdır.
Burjuva sosyoloji, Marx’ı/Marxizmi çürütmek için inşa edilmiş, her zaman için Marx’ın fikriyatının karşısına dikilmiştir. Batı düşün sisteminin ürünü olan ve akıldışılıklarla örülmüş Batı toplumlarının yapısıyla ilişki içinde bulunan burjuva sosyolojisinin anti–Marxist bir bağlam içinde tahayyül edildiğinin, yani sosyalizm karşıtı bir ideoloji pozisyonunda bulunduğunun en açık emaresi, hem öncülerinin hem onların çağdaş çömezlerinin, kapitalist toplumun anatomisinin ve fizyolojisinin anlaşılmaması için azami gayret göstermeleri, Marx’ın sosyolojisini sulandırma işini becermiş olmalarıdır. Bu metnin ana amacı, Batı’da ve Türkiye’de açık bir biçimde kutsanan burjuva sosyolojisinin gerçek çehresini, yani Marx’ın sosyolojisinin düşmanlığına dayalı sosyoloji yapma tarzını, Comte, Durkheim ve Weber gibi öncülerinin sosyolojik argümanlarından, onların her birinin devamcıları mahiyetindeki çağdaş hempalarının teorilerinden (işlevselcilik, yapısalcılık, çatışma teorisi, eleştirel teori, sembolik etkileşimcilik, sosyal alışveriş teorisi, modernleşme teorisi, post–endüstriyel toplum teorisi, postmodern teori, yapılaşma teorisi ve uygarlıklar çatışması teorisi) hareketle ifşa etmektir.