Aile hayatına saygı ve aile hayatının korunması, insan hakları odaklı olarak ele alındığında, klasik/negatif hak ve sosyal hak boyutları olduğu görülür. Aile hayatına saygı hakkı denildiğinde, ulusal ve uluslararası düzenlemelerde, aile hayat alanının özel hayatla birlikte anılması, çoğu zaman aile hayatının özel hayat alanı içinde telakki edilmesine neden olmaktadır. Oysa kesişen yönleri olsa da, aile hayat alanının özel hayattan farklı bir anlamı vardır.
Bu çalışma ile bu iki alanın, yani özel hayat alanı ile aile hayatı alanının fark kümesi ortaya konulmaya çalışılmıştır. Bu fark kümesi ortaya konulduğunda, aile hayatına neden saygı duyulması gerektiği ya da ailenin neden korunması gerektiği sorusuna da cevap bulunması gerekmektedir. Ailenin her şeyden önce devletler açısından önemi olan toplumun temeli gerçeğinden hareketle; ailenin duygusal işlevi, çocuğa temel eğitimin verildiği yer olarak pedagojik işlevi, başta çocuklar olmak üzere diğer aile üyelerinin korunması açısından ailenin güvenlik işlevi, toplumda devamlılığın sağlanması/üreme açısından neslin devamı işlevleri araştırma kapsamına alınarak soruya cevap aranmıştır.
Çalışma da, aile hayatına saygı ve aile hayatının korunması insan hakları eksenli olarak (klasik/negatif hak ve sosyal hak boyutları ile) ele alınmış; Türk Hukuku ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi çerçeveli, daha çok ABD hukuku ile kısmen de kimi Avrupa Konseyi ülkeleri ile karşılaştırmalı olarak yapılan inceleme ile aile hayatına saygı ve ailenin korunması açısından, insan hakları standardı belirlenmeye çalışılmıştır.