1 Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun Aile Hukuku ile ilgili ikinci kitabı, değişiklikten en fazla etkilenen kısımdır. Anayasa’nın aileyi Türk toplumunun temeli olarak saydığı gerçeği karşısında, getirilen bu yeni düzenin âzamî dikkatle ele alınması, incelenmesi şarttır.
Aile Hukuku ile ilgili olarak yapılan çalışmalarda, getirilen yenilikler, özellikle de özgün bir kanun yaratmak iddiasıyla yapılmış bulunan değişiklikler, işin asıl ağırlık noktalarını teşkil etmektedir. Daha önce bu kitabın 4’üncü basısının önsözünde de belirtildiği gibi, özgünlük iddiasına rağmen İsviçre Medenî Kanunu’ndan büyük ölçüde yararlanıldığı açıkça görülmektedir.
Kanun’un Anayasa hükümlerine ters düşen hükümleri, Anayasa Mahkemesi’nce iptal edilmektedir; muhtemelen bu durum devam edecektir. Ancak, büyük kanunların herhangi bir hükmüne bu şekilde, ne derecede olursa olsun dokunulursa, diğer hükümlerle uyumsuzluklar doğmaması gerekliliğine tam uyulduğunu söylemenin haksız ve yersiz olmayacağı izahı gerektirmez.
Aile Hukuku alanı, üzerinde çok uzun, çok ciddî pek çok çalışmanın yapılması icap eden bir alandır. Kitabın bu basısı bu saikten hareketle hazırlanmıştır.
(Altıncı basıya önsöz'den).