Kanun hükmünde olması, anayasaya aykırılığının ileri sürülememesi, çelişki halinde AİHS'e uygulama önceliğinin tanınması, AİHS'te düzenlenmeyen bir hakkın, AYM önünde bireysel başvuru konusu yapılamaması gibi belirttiğimiz özellikleri nedeniyle AİHS'in hükümleri, iç hukukumuzda normlar hiyerarşisinde kanunların ve hatta Anayasamın üstündedir. Dolayısıyla bu açılardan bakıldığında hem kanun yapma sürecinde ve hem de yargılama sırasında, AİHS'in hükümlerinin ve onu yorumlayan AİHM kararlarının mutlaka ama mutlaka bir rehber olarak dikkate alınması gereklidir.
Çalışmamızda, adil yargılanma hakkının düzenlendiği AİHS'in 6. maddesini inceleyeceğiz. AİHS'in 6. maddesi, hem madde metninde açıkça yer verilen ve hem de AİHM'in yorum yoluyla kabul ettiği birçok hak ve ilkeyi içermektedir. Maddede yer alan hak ve ilkelerin çokluğuyla doğru orantılı ola¬rak bu hak ve ilkelerin ihlaline ilişkin başvuruların, Sözleşme'de yer alan diğer hak ihlali başvuruları toplamından daha fazla olmasına yol açmıştır. İçerdiği hak ve ilkelerin çokluğu ile AİHM nezdindeki başvuruların fazlalığı 6. maddeyi Sözleşme'nin bütününde esaslı bir şöhrete kavuşturmuştur.