Meşru savunma, tarihin ilk dönemlerinden beri hayatın akışı içerisinde belki de en çok karşılaşılan ceza hukuku kurumlarından birisidir. Bununla birlikte, bu denli sıkça karşılaşılan meşru savunmanın, her daim tüm koşulları bakımından icap eden sınırlar içerisinde kaldığının söylenebilmesi son derece zordur. Bu nedenle de, meşru savunmanın doğal bir sonucu olarak, buna ilişkin sınırın aşılması da, çözümlenmesi gereken bir konu olarak karşımızdadır.
Özellikle de, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun yürürlüğü, bu konulardaki incelemeyi daha anlamlı kılmaktadır. Zira henüz yeni sayılabilecek Türk Ceza Kanunu'nun anlamının ortaya konulabilmesi, bu gibi temel ve yeniden düzenlenen hukuki kurumların detaylı bir incelemesi ile mümkün olabilecektir. Elinizdeki çalışma bu çerçevede hareket eden yüksek lisans tezini temel almaktadır.