İlk olarak 2011 yılında Hannover Fuarında internetin üretimde kullanılması sonucunda ortaya çıkacak yeniliklerin yeni bir sanayi devrimi niteliğinde olacağına dikkat çekilmesi ile birlikte ifade edilen ifade edilen endüstri 4.0 günümüzde kendisini her alanda göstermektedir. Fabrikalardaki makineler, bilgisayarlar, sensörler ve diğer entegre bilgisayar sistemleri birbirleriyle bilgi alışverişinde bulunabilmekte ve insanlardan neredeyse tamamen bağımsız olarak kendi kendilerini koordine ve optimize ederek üretim yapabilir hale gelmişlerdir. Bu sayede üretim süresi, maliyetler, harcanan enerji miktarı düşerken, üretim miktarı ve kalitesi artmaktadır. Diğer taraftan üretilen ürünler, tıpkı üretildikleri makineler gibi sürekli internete bağlı bir şekilde, sensörler aracılığı ile bulundukları çevreyi incelerek gerektiğinde yine kendi yetenekleri ölçüsünde fiziksel tepki verebilme kabiliyetlerine kavuşabilmekte ve bunu yaparken dünya genelinde internete bağlı olan tüm diğer cihazlarla gerçek zamanlı olarak bilgi alışverişinde bulunabilmektedirler.
Dördüncü Sanayi Devrimi'nin dijitalleşme karakteristiği ile birlikte daha fazla otomatikleştirme, siber fiziksel sistemler yapay zeka teknolojilerine giriş gibi yenilikleri ile toplumsal hayatın akışına büyük etki etmektedir. Bu açıdan değerlendirildiğinde yap-boz'un bir diğer kritik parçasının 2016'da Japonya hükümeti tarafından tanıtılan "Akıllı Toplum 5.0" ile birlikte dünyaya açıklandığını anlamaktayız. Toplum 5.0 sadece imalat sektörü için değil, aynı zamanda tüm fiziksel ve sanal alanların entegrasyonu yardımıyla sosyal sorunları çözmeyi hedeflemiştir. Çünkü dördüncü sanayi devriminin getirdiği dijital dönüşümün insan odaklılık, sürdürülebilirlik ve dayanıklılık unsurlarını içselleştirerek, entegre olabildiği oranda bir sonraki aşamaya yani beşinci sanayi devrimine evrileceği anlaşılmaktadır.
Endüstri 4.0 ve ardından toplum 5.0 ile tanışmış olan dünya COVID-19 koşullarının zorlayıcı ikliminde insani değerlerin ve yaratıcılığın ne derece vazgeçilmez olduğunu yeniden deneyimlerken, üretenlerin ve tüketenlerin karşı karşıya geldikleri pazar koşullarını şekillendiren imalat sanayisi endüstri 5.0 ile tanışmaktadır. Ancak anlaşılmaktadır ki öğrenmeye, yeni bilgilere karşı geliştirilen direnç kısacası değişime direnç hiç bu kadar yıkıcı olmayacaktır.
(Önsözden)