Yazar, giriş bölümünde her ne kadar eleştirel bir bakış açısıyla kitaptaki stratejileri öz olarak tanıtmaya çalışıp basite indirgemiş olsa da, katı merkezi yönetime sahip Türkiye'de, kitaptaki stratejiler seviyesinde; analitik, markalaştırılabilecek, bir felsefi dönüşüme yol açmış, sonuç odaklı ve siyasi tercihlerin tam angajmanı altında kalmaktan kurtulabilmiş bir anlayışla kolluk hizmetlerinin verilmediğini de itiraf etmektedir.
Türkiye’nin, mevcut idari yapısı ve kolluk hizmetlerini sunma anlayışıyla gelecekte ne kadar birey odaklı, verimli, etkili ve çağını yakalamış bir kolluk hizmeti verebileceğini şimdiden kestirmek kolay değildir ancak bu yolda bir katkı olabileceğini umduğu kolluk stratejilerini literatüre kazandırmayı amaçlamıştır.