Türk devrimi ile hedeflenen; çağdaş, onurlu insanın yaşayabileceği bir toplumun oluşmasına hizmet edecek üniversite gençliğinin, toplumsal yapımızı ve bunu sağlayan toplumsal değişimimizi doğru algılayabilmesidir. Bunun yanında bu yönde verilecek derslerle bilgi, inanç ve güven birikimi sağlamaktadır.
Öyle ki rejimi anlatan, rejim yapısını, tarihsel gelişimini konu edinen derslerin; toplumsal sürekliliğin sağlanması adına devam etmesi bir zorunluluktur. Toplumun, yaşamsal varlığını ve sürekliliğini sürdürebilmesi için, o güne değin siyasal, sosyal ve ekonomik alanlarda oluşturduğu kültürel birikimini eğitim ve öğretim yoluyla yeni kuşaklara aktararak, kendi insan prototipini yaratması kaçınılmaz bir olgudur.
Bu prototipin ortaya çıkıp egemen olması ise Kemalist çağdaşlaşmanın temel şartıdır. Dolayısıyla toplumun çağdaşlaşması hedefini güden reformcuların her şeyden önce o sırada egemen olan prototipi değiştirmeleri için çaba göstermeleri ve çağdaşlaşmanın toplum prototipinin egemen olmasını sağlamak üzere gerekenleri yapmaları, bu konudaki araçları kullanmaları şarttır. Eğitim öğretim bu konudaki en önemli araçların başında gelir.