Türk Hukuk Sisteminde haksız fiil sorumluluğu kapsamında bir zararın karşılanabilmesi için zarar gören konu üzerinde mutlak bir hak olması ya da bir koruma normunun ihlal edilmesi dolayısıyla zararın ortaya çıkması gerekir. Nispi bir hak konusuna üçüncü kişi tarafından zarar verilmesi, doktrindeki hakim görüş tarafından haksız fiil sorumluluğu kapsamında kabul edilmez. Ancak bu kabul, üçüncü kişinin kasıtlı olarak alacaklının zararına hareket ettiği uyuşmazlıklarda hakkaniyetsiz sonuçlara yol açmaktadır. Bu düşünceden hareketle pek çok hukuk sisteminde nispi hak konularına üçüncü kişiler tarafından zarar verilebileceği kabul edilmektedir.
Bu çalışmada, sözleşmeye müdahale eden üçüncü kişilerin, müdahalelerinden zarar doğması halinde, zararı haksız fiil hükümleri çerçevesinde karşılamakla yükümlü olup olmadıkları konusu ele alınmaktadır.