COVID-19 Krizi modern zamanların en derin krizlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Bu krizinbireyler, toplumlar, devletler ve uluslararası sitem üzerinde ciddi etkileri oluyor ve olmaya devam edecek. Bu krizin yakın gelecekte küresel bir yönetişim krizi, küresel bir ekonomik kriz ve hatta küresel siyasal krizlere gebe olduğu tahminleri yapılıyor.
Bu salgın birçok insanın canını aldı/almaya devam ediyor ve bizim için değerli olan birçok şeyi yok ediyor. Bu alandaki mücadelemiz bir yere kadar etkin olabiliyor. Fakat bu krizin temel insani ve ahlaki değerlerimizi, demokratik ve evrensel ilkelerimizi ve özgür toplum yapımızı yok etmesine izin vermemeliyiz.
Özgürlük ile güvenlik – toplum sağlığı ile özel hayatın gizliliği ikilemleriyle insan hak ve özgürlüklerimiz aşındırılmamalı. Her koşulda "hem özgürlük hem güvenlik" içeren pozitif güvenliği öncelemeliyiz.
Bu çalışmada Profesör Sambur, Corona salgınının kişisel hayatımızdan toplum yaşamına, küreselleşmeden demokratikleşmeye tüm boyutlarıyla özgürlük, güvenlik, din, siyaset, toplum, felsefe ve eğitim gibi geniş yelpazede bir dizi konuya etkisini en ince ayrıntılarıyla tartışmaktadır. Akıcı üslubu ve derin analizleriyle baştan sona kadar keyifle okunacak bu eser, düşünce dünyamıza COVID-19 sonrası dünya düzenini anlamak için yeni bakış açıları sunmaktadır.
(Tanıtım Bülteninden)