Çokuluslu şirket, modern kapitalizmin ilanihaye egemen örgütsel biçimi haline gelmiştir. Piyasanın cisimleştiği şirket, sanayi devriminin başlangıcından beri ölçek bakımından atölyeden fabrikaya, fabrikadan ulusal şirkete, ulusal şirketten çok bölümlü şirkete ve şimdi çok bölümlü şirketten çokuluslu şirkete/uluslararası sermayeye doğru büyümüştür.
Çünkü çokuluslu şirket, işçiler, müşteriler, tedarikçiler, danışmanlar, komisyoncular, müşavirler gibi çok sayıda insanı örgütleyen toplumsal ve siyasal (iktidar) bir yapıdır. Ulusal firmalar, ulusal piyasa yönünden düşünürler; çokuluslu şirket ise bütün dünyayı kendi piyasası olarak görür ve imalat ile pazarlamayı küresel ölçekte planlar.
Hymer öncülük ettiği çokuluslu şirket teorisinde, firmanın kendisinin genişlemesi, uluslararası işbölümü, sınıflara ilişkin bir dünya hiyerarşisinin yaratılması, uluslararası kapitalist sınıf ile işçi sınıfı arasındaki çatışma, üretimin uluslararasılaşması süreçlerini göstermiştir.
(Tanıtım Bülteninden)