Elektronik ortam; verilerin sayısallaştırılarak muhafaza edildiği ortamların genel adı, bilgisayar ve benzeri araçlara sayısal verilerin saklanabildiği, veri iletim sistemlerine dayanan, verinin işlenebildiği ve internet ortamına erişim imkanı sağlayan cihazların internet altyapısı vasıtasıyla, çeşitli verilerin paylaşılmasını olanaklı kılan dijital ortam olarak tanımlanabilir. Elektronik ortamın gelişmesi, gün geçtikçe daha da önemli hale gelip hayatın yadsınamaz bir parçası olması, elektronik ortamının tanımının yasal düzlemde de karşılık bulmasının ve bu alanda faaliyetlerin düzenlenmesinin yolunu açmıştır. Elektronik ortamda geniş kitlelere erişimin kolay olması nedeniyle rakiplerin birbirine verebilecekleri zarar reel düzlemde birbirlerine verebilecekleri zarardan çok daha fazladır. Bu nedenle, bu alan korunmalı ve haksız rekabet hukuku çerçevesinde incelenmelidir. Kitabın amacı da tam olarak bu alanda meydana gelen ya da gelebilecek uyuşmazlıkların çözümünün ne şekilde ele alınması gerektiğine ilişkin tespitleri okuyucuyla paylaşmaktır.
Kitapta sırasıyla; elektronik ortam ve bu ortamda gerçekleşebilecek haksız rekabet halleri incelenirken ilk olarak internet ortamına özgü olan reklam çeşitleri üzerinde durulmuştur. Öncelikle spam ve istenmeyen ticari elektronik iletiler Avrupa Birliğindeki ve başta Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun olmak üzere Türk hukukundaki düzenlemeler kapsamında değerlendirilmiş olup ardından istenmeyen elektronik iletilerle ne şekilde haksız rekabet fiilinin gerçekleşebileceği; saldırgan satış yöntemleri, iş şartlarına uymama, karşılaştırma, kötüleme ve karıştırma kapsamında değerlendirilmiştir. Ardından sırasıyla reklam bantları ve pop-up reklamlar teknik ve hukuki açıdan incelenmiş ve bu teknolojilerle haksız rekabetin ne şekilde gerçekleşebileceği hem Türkiye'de Yargıtay'a intikal eden hem de Avrupa yetkili mahkemelerinin önüne gelen davalar çerçevesinde ele alınmıştır. Daha sonra alan adı kavramı ve alan adına ilişkin yasal düzenlemeler incelenmiş ve farklı senaryolar kapsamında meydana gelebilecek uyuşmazlıklar haksız rekabet penceresinden değerlendirilmiştir. Buna müteakip, yönlendirici kodlar ve anahtar sözcükler haksız rekabet çerçevesinde ele alınarak özellikle arama motorları vasıtasıyla gerçekleşen haksız rekabet halleri üzerinde durulmuştur. Nihayetinde konu çeşitli ülkelerde farklı değerlendirmeler bakımından da incelenmiştir. Son olarak link çeşitleri ve çerçeveleme incelenerek örnek davalar çerçevesinde haksız rekabetin bu alanlarda görünüş biçimleri ele alınmıştır.