İpotek, hukukumuzda sınırlı ayni haklar içerisinde yer alan rehin hakları kategorisinin taşınmaz rehni alt kategorisindeki üç türden biridir. Diğer türler olan ipotekli borç senedi ve irat senedinin ülkemiz hukuk uygulamasında yeri yok denecek kadar önemsizdir ve bu sebeple ipotek, ülkemizde artık her türlü alacağın güvence altına alınmasında çok önemli bir yere sahiptir. Teminat aldığı alacağın belirliliği yönünden ipotek, anapara ipoteği ve üst sınır ipoteği olarak ikiye ayrılır. Anapara ipoteği, yalnızca teminat altına alınacak alacağın belirli olduğu durumlarda kurulan bir ipotek türü iken, üst sınır ipoteği, alacağın belirli olmadığı durumlarda da tarafların belirleyeceği bir üst sınır gösterilmek suretiyle kurulabilen bir ipotek türüdür. Bu sebepledir ki, taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkinin doğası gereği, ileride bir alacak ortaya çıkması muhtemel ise, bu durumda taraflar, alacağı güvence altına almak için üst sınır ipoteği tesis etmektedirler. Bu itibarla üst sınır ipoteği, bankaların kredi alacaklarında, sözleşmesel ceza koşullarında ve daha birçok önemli alacak türünde çok önemli bir teminat enstrümanıdır.
Bu çalışmada üst sınır ipoteği, gerek Türk Medeni Kanunu gerekse de İcra ve İflas Kanunu yönünden değerlendirilmiş ve özellikle kendine has nitelikleri ve anapara ipoteğinden ayrıldığı noktalar bakımından incelenmiş.
(Tanıtım Bülteninden)