Bu kitap, pırıltılı zekâları, ışıltılı gözleri, derya gibi geniş yürekleri, her biri ayrı bir cevher olan ve yetişkinlerin her zaman anlamakta zorlandığı çocukların doğru anlaşılması kaygısıyla çıkılan yolda, onlar için bir şeyler yapma ihtiyacı hisseden eğitimcinin edindiği tecrübeler ışığında meselelere çözüm arayışıdır.
Çocuklar, bir değer olduklarının kabul edilmesi konusunda kaygı duymakta, anlaşılma sıkıntısı yaşamakta, yaşlarının gereği gibi yaşayamama duygusu taşımaktadırlar. İstikrarlı tutum ve davranışların onlar için ne kadar değerli olduğunun farkındadırlar.
Büyüklerin arzu ettiği gibi bir çocuk olma yerine kendileri olarak hayatı yaşamayı, oldukları gibi kabul görmeyi ummaktadırlar. Onların da sürüp giden hayat içinde arzuları, istekleri, beğenileri, tenkitleri ve eleştirileri vardır. Kendileriyle ilgili alınan kararlarda söz sahibi olmayı, düşüncelerine değer verilmesini, kabul görüp ciddiye alındıkları ve kendilerine fırsat tanındığında rahatlıkla birçok şeyin üstesinden gelebileceklerinin bilincindedirler.