Uluslararası hukukun bir alt disiplini olan uzay hukuku, 20. yüzyılda uzay teknolojisinin gelişimiyle birlikte ortaya çıkmıştır. Uzayın hukuki statüsü, BM nezdinde kabul edilen uluslararası antlaşmalar ve BM Genel Kurul kararlarıyla şekillenmiştir. Uzay Çağı'nın başlangıcında öncelikle uzayda ve gök cisimleri üzerinde devlet egemenliği tartışılmıştır. Zaman içinde teknolojinin gelişmesi ve uzay faaliyetlerine yeni aktörlerin katılması, uzayın hukuki statüsünü mülkiyet hakları bakımından da ele almayı gerektirmiştir. Uzay antlaşmalarıyla oluşturulan düzende uzay, hiçbir devletin egemenliğine tabi olmayan uluslararası bir alan olarak düzenlenmiştir. Teknolojinin gelişimi, uzaya erişim imkânının artması ve uzayda değer taşıyan kaynakların keşfedilmesiyle devletler uzay hukuku düzenlemelerini menfaatleri doğrultusunda yorumlamaya ve özel kişiler de uzayda mülkiyet hakkı iddialarında bulunmaya başlamışlardır.
Bu çalışma ile uzay hukukunun temel problemlerinden biri olan uzayda devlet egemenliği ve mülkiyet sorununu güncel teknolojik gelişmeler ve doktrindeki tartışmalar bağlamında ele almak ve uzay hukukunda mülkiyet hakları konusundaki belirsizliklere işaret ederek yeniden düzenleme ihtiyacını değerlendirmek amaçlanmış.
(Önsözden)