İşletmelerin temel sorumluluklarının kârlarını maksimize etmek olduğunu ileri süren klasik iktisat görüşüne göre işletmelerin kârlarını maksimize etmeleri, aynı zamanda üretimin, istihdamın ve toplumsal refahın yükselmesine de katkı sağlar. Ancak, son çeyrek yüzyılda yaşanan ulusal ve uluslararası ekonomik krizler ve şirket skandalları işletme yönetiminde "Paydaş Teorisi"nin kullanımını ön plana çıkarmıştır. Bu teoriye göre işletme yönetimi sadece işletme pay sahiplerinin değil işletmenin tüm paydaşlarının da menfaatlerini gözeterek işletme faaliyetlerini yürütmelidir.
Günümüzde işletmeye dair toplumsal beklentiler artık sadece kâr veya mal ve hizmetlerin sağlanması ile sınırlı kalmamakta, yüksek kârlılık beklentisi yerini sürdürülebilir kâr beklentisine bırakmaktadır. Bunun sonucu olarak da, işletmeler faaliyetlerini sürdürdükleri toplumsal çevrenin bir mensubu olarak sadece yüksek finansal performanslı değil; bunun yanında toplumsal, sosyal ve çevresel konulara duyarlı, etik, adil, şeffaf ve hesap verebilir olmalıdır.
(Tanıtım Bülteninden)